Tükendi
Stok AlarmıOrtadoğu halkları, hangi dini inanışta olurlarsa olsunlar atalarından gördükleri ve geleneksel olarak uyguladıkları kurallara: “Töre” derler. Töre aslında: “Öğreti, Kanun” anlamlarına gelen İbranice: “Torah” isminden türetilmiştir. Torah ise nebimiz Musa’ya indirilmiş “Tevrat” bölümlerine verilen isimdir.
Özellikle günümüz Müslüman halkları, her ne kadar Kur’an’dan başkasını tanımasalar da küçük büyük hepsi töreye, yani mevcut Tevrat’a farkında olmadan sıkı sıkıya bağlıdırlar.
Ancak mevcut Tevrat, hak ayetlerden ve tahrip edilmiş batıl ayetlerden oluşmaktadır ve bu durum Kur’an ile sabittir. İşte ellerinizin arasındaki bu kitap: “Kur’an’ın tasdik ettiği” yani doğruladığı ve tamamladığı hak olan mevcut Tevrat ayetlerinden oluşmaktadır. Şüphesiz bu ayetler: “Ben Yahudi’yim ya da “Ben Hıristiyan’ım” ya da “Ben Müslüman’ım” diyenlerin ortak bir paydada buluşabileceği hak ayetlerdir. Öyle ya: “Masum bir insanı katletmeyin.” diyen bu kitaba hangimiz muhalif olabiliriz…
Dolayısıyla kılçıksız balık ya da çöpsüz üzüm misali keyifle faydalanabileceğiniz bir kitap olan “Kur’an Kılavuzluğunda Tevrat”; yüce Rab`bin dini olan İslam`ın temelini öğrenmek isteyenler ya da yüce Allah`a teslim olmuş ve: “Musa, Davut, İsa ve Ahmed gibi ben de İbrahim’in milletindenim.” diyen müminler için okuması farz olan ve mutlaka kütüphanelerinde bulundurmaları gereken bir başyapıttır.
“Muhsin olarak yüzünü barış ile Allah’a döndüren ve doğruyu bulmuş olan İbrahim Milletine tabi olan kimseden daha güzel dini olan kim vardır? Allah ki, İbrahim’i samimi bir dost edinmişti. (Kur’an 4/125)”