Yusuf (a.s.)’ı ziyaret ettik, (dünya) kuyu(sun)da güzel kalmayı ögrendik. Arzularımız ‘haydi gel’ dediğinde kaçtık, sıkıntılar hapsine düştük; güzel sabrı kuşanıp hapisten çıktığımızda kendimizden gayrısını kınamaz hale geldik. Bu şefkat yüklü sûrede yaşananlara tanık olan gözlerimiz hüzünden perdelendi, Hz. Yûsuf`un (manevi) güzelliği gözlerimizi sevinçle açtı. Kıssadan hissemizi aldık: hayatı (sûreyi) okurken güzeli (Yûsuf`u) görebilirsek, dertlere kapanırdı gözlerimiz.