İnsanlık, tarihiyle yaşıt kültürler arası ticaret en basit mübadele biçimlerinden batılı ülkelerin doğuda kurduğu sömürge imparatorluklarına kadar çok farklı biçimlerde tezahür etmiştir. Philip D. Curtin, bu mübadelenin serüvenini, tarım devrimiyle tarih sahnesine çıkıp sanayi devrimine kadar varlıklarını sürdüren ticaret dîasporaları temelinde inceliyor. Batının coğrafi keşiflerle birlikte doğu ticaretinde mutlak hâkim olduğu yargısını da sorgulayan Curtin, 1740’lara kadar bölge ticaretinde asyalıların daha etkin olduğunu, avrupalı şirketlerin 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren üstünlüğü ele geçirdiğini belirtiyor.Ticaret maksadıyla yabancı bir topluma yerleşen diaspora tüccarları iki kültür arasında yalnızca ticaret aracıları olmakla kalmamış, kültürler arası etkileşimin de öncüleri olmuşlardır. Curtin bu topluluklar, Asur ticaret diasporalarından maya medeniyetine, yeni culfa’daki ermeni tüccarlardan ipek yoluna ve kuzey amerikan kürk ticaretinden doğu denizlerinde ticaret yapan imtiyazlı avrupa şirketlerine kadar geniş bir düzlemde etraflıca inceliyor. Tüccar sınıfının farklı kültürlerde nasıl algılandığı, dinlerin yayılmasında ticaretin etkisi, ticaretin aracıları ve lingua francaları kitapta kendine yer buluyor. Curtin, pratik uygulamaların yanı sıra ticaretin modellerini ve medeniyet düzlemindeki karşılıklarını da tespit etmeye çalışıyor.Hatırı sayılır miktarda haritayla desteklenen kitap, dünya çapındaki bu uzun serüvenin layıkıyla anlaşılmasına önemli bir katkı sağlıyor.
Yayınevi
:
Küre Yayınları
2. Hamur