Sosyal bilimlerdeki bilimsel çalışmaların, evrensel özellikler ile birlikte yerel kültürün özelliklerinin de göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu kitabın da çıkış noktası bu gerekliliktir. Sosyal bilimlerde yapılan çalışmalar, fen bilimleri bakış açısıyla gerçekleştirilmemeli, hem evrensellik hem de yerellik göz önüne alınmalıdır. Her toplumun kendine has özellikleri ve sorunları olması sebebiyle, başka kültürlerde yapılan bilimsel çalışmaların, yerel bağlam dikkate alınmadan taklit edilmesi, bu bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçların işlevselliğine ve uygulanabilirliğine ilişkin sorunlar doğurabilir. Bu nedenle, genelde sosyal bilimlerde ve özelde eğitim yönetimi alanında yapılan bilimsel çalışmaların kültürel bağlam dikkate alınarak gerçekleştirilmesinde yarar vardır. Eğitim yönetiminde, kültüre özgü nitelikler taşıyan kavramlar bulunmaktadır. Ancak, bu kavramlar hakkında yapılan araştırmaların kültüre özgü bir bakış açısından ziyade Batı kültürlerinde geliştirilen teorilerin yeniden üretimine dayandığı göze çarpmaktadır. İnançlar, değerler, normlar, insan ilişkileri, diyalektik, estetik ve insana özgü birçok açıdan farklılaşan kültürlere özgü araştırmaların yapılmasına ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir. Bu ihtiyaç, bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır.