“Bilgi çağı” olarak adlandırdığımız 21. yüzyılda devletler uluslararası diplomasinin tek aktörü olmadıkları gibi, askeri güce de bilgi gücü ile karşı konulması gerekmektedir. İşte bu noktada meşruiyet ve güvenilirlik yaratan kamu diplomasisi uygulamaları, uluslararası kamuoyuna karşı bir cevap olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kamu diplomasisi aracı olan kültürel diplomasi ise uluslararası çevreyi kültürel kaynaklarla yönetip düşünceleri etkileme, tutumları oluşturma ve dolayısıyla kültürel dönüşüm sağlama gibi işlevleriyle yumuşak gücün en önemli unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir başka tanımla kültürel diplomasi, bir devletin diplomatik hedeflerini destekleyen ve devletin kültürüyle ilişkilendirilen faaliyetlerin yürütüldüğü diplomatik çabaların tümüdür. Türkiye’de kültürel diplomasinin çok çeşitli faaliyet ve aktörler içeren karma bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Bu bağlamda hazırlanan kitapta, kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi alanında genel bilgiler verilmiş ve Türkiye’de bu alanda yapılan faaliyetler ve kuruluşların yaptıkları uygulamalardan örnekler aktarılmıştır.
Mine Demirtaş - Özgenur Reyhan Güler