Kültür kavramı, sosyal bilimler düşüncesi içinde yer alır. Sosyal bilimciler, insanların çeşitlilik içindeki birliğini, bir bakıma biyolojik terimler dışında düşünür. İnsan toplumlarında, genetik yapı ilerledikçe, ırksal yanıt gittikçe ölçülü bir biçimde gözden düşer, böylece de halklar arasındaki farklılık sorununa en doyurucu cevap verilmiş olur.
İnsan, özünde kültürel bir varlıktır. İnsanlığın bu uzun süreci, on beş milyon yıl önce başlar, temelde bir genetik adaptasyondan geçiş bir kültürel adaptasyona bağlanır. Bu devrim esnasında insanın bilgileri biter, ilk insanın içgüdülerinde korkunç bir gerileme başlar, yavaş yavaş kültür ile içgüdü yer değiştirir, insan tarafından hayal edilip kontrol edilebilen bu uyarlama, işlevsel ve genetik uyarlamalarda daha çok kendini gösterebilir, zira, kültür, çok esnek ve bükülgen bir kavram olduğundan, çok kolay ve hızlı bir şekilde insanlara iletilir. Kültür, sadece insanın çevresine uyum yapmasına bağlı kalmayıp, gereksinimlerinin giderilmesine, projelerinin uygulanmasına da yardım eder.