Akademik çevrelerin hep sıradan insanların sorunlarına uzak olmasından yakınılır. Haklı olunan taraflar olsa da, bu iddiaya tamamen katılmak mümkün değildir. Özellikle sosyal bilimlerle ilgilenen akademisyenler, hem sahada hem de teoride halkın içindedir.
Bu açıdan bakıldığında Sosyal Antropoloji, sosyal bilimler arasında en ön sıradadır. Ben de bir sosyal antropolog olarak, gündem olup çeken ve hakkında değer bulduğum konularda târihe notlar düşüyorum.
Siyasetten dine, eğitimden iletişime kadar her konuyu kapsayan Sosyal Antropolojinin bana imkan tanıdığı bakış açısıyla kişisel kanaatlerimi zaman içinde biriken bu yazılarda ortaya koymaya çalıştım.
Bu yazılarda ortaya koyduğum kanaatlerim, bir savunma veya yargı değildir. Doğru olup olmadığını da en büyük ve âdil sınav olan zaman gösterecektir.