Kendimizi aldatmak başarılarımıza katkıda bulunabilir, daha iyi hissetmemize neden olabilir ya da arkadaşlarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle, patronlarımızla günlük etkileşimlerimizi doğru bir şekilde sürdürmemizde işe yarayabilir mi? Shankar Vedantam ve Bill Mesler, Kullanışlı Yanılgılar: Kendini Kandıran Beynin Gücü ve Çelişkisi ile neden bazı insanların daha uzun yaşadıklarını, bazı çiftlerin sonsuza dek birbirlerine aşık olduklarını, bazı ulusların dağılırken diğerlerinin ayakta kaldığını güçlü hikayelerle anlatıyor ve psikoloji, sinirbilim ve felsefeden yararlanarak insan olmanın gerçekten ne anlama geldiğine dair büyüleyici bir anlatım sunuyor.
Tanıştığıma hiç de memnun olmadığım kişilere hep, “Tanıştığıma memnun oldum” derim. Gerçi hayatta kalmak istiyorsanız, bu saçmalıkları söylemek zorundasınız. —J. D. Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar
İyi ya da kötü diye bir şey yoktur, onu öyle yapan düşüncelerdir. —William Shakespeare, Hamlet
Sevgi bir ağaç gibidir: Kendi kendine büyür, varlığımızın derinliklerine kök salar ve harap olmuş bir kalbin üzerinde gelişmeye devam eder. Açıklanamayan gerçek ise, sevginin ne kadar körse o denli inançlı olduğudur. En güçlü olduğu zaman, tamamen mantıksız olduğu zamandır. —Victor Hugo, Notre Dame’ın Kamburu
Hepimiz deliyiz, ancak yanılgılarını analiz edebilenlerimize filozof denir. —Ambrose Bierce
Evrende tanrılar yoktur, milletler yoktur, para yoktur, insan hakları yoktur, kanunlar yoktur, insanların ortak hayal gücünün dışında adalet de yoktur. —Yuval Noah Harari, Sapiens
Günlük olarak yaşamak insana yetmez; aşmamız, taşımamız, kaçmamız gerekir; anlam, anlayış ve açıklamaya ihtiyacımız vardır. Hayatımızdaki tüm kalıpları görmemiz gereklidir. Umuda, bir gelecek duygusuna ihtiyacımız vardır. —Oliver Sacks, “Değişen Durumlar” The New Yorker