Şimdi kulak ver sükûtuma. Sana oyuncağı elinden alınmış çocukları anlatacağım. Sana feryadı dağları delen annelerden dert yanacağım. Sana yetim bir çocuğun iç dünyasından istekleri sıralayacağım. Sana, duymamak için kulaklarımı, görmemek için gözlerini kapattığın acıları, tüm saflığı ile anlatacağım. Eğer kulak verirsen sükutuma, sana acının, sıkıntının, gamın ve kederin eşiğinden geçerek dünyanın eğlencesine dalan insanları anlatacağım. Ve her daim kendime verdiğim öğütleri, bu sefer de sükûtuma kulak veren sana anlatacağım.
İyi dinle olur mu?
Hakikat, kendisini kaldıracak bir omuz arıyor. Fark et olur mu?