Kay Harper, kapıları her zaman kilitli olan oyuncak dükkânı Quatre Mains’in vitrinindeki bir kuklaya âşık olur. Bir gece geç saatlerde birinin onu takip ettiğinden endişelenen genç kadın, oyuncak dükkânının kapısını açık görünce şaşırır ve saklanmak için içeri girer.

Kay’in eşi Theo, ertesi sabah uyandığında karısının kaybolduğunu fark eder. Polis soruşturması başlayınca çılgına dönen Theo, takıntılı biçimde sokakları arşınlamaya ve karısını aramaya başlar. Ancak Kay bir kuklaya dönüşerek eski oyuncak dükkânına mahkûm olmuştur. Etrafı da sadece gece yarısı ile şafak vakti arasında canlanan tuhaf kuklalarla çevrilidir. Kay’in eski yaşamına dönebilmesinin tek yolu Theo’nun onu bulması ve tanıyabilmesidir.

İşte böyle başlar ikinci bir Orpheus ile Eurydice destanı: Bir adamın, karısını bulmaktaki kararlılığı ve bir kadının artık kendine ait olmayan hayatıyla sihirli bir dünyada kapana kısılması...