Birden silahlar hep birlikte sustu. Fakat sessiz bir durum oluşması gerekirken arka taraflardan kadınların bağrışma ve ağlama sesi gelmeye başladı birden. Kimse ne olduğunu anlamamıştı. Bir ses sanki yuvarlana yuvarlanan Seyfullah Beyin beynine çarpıverdi.
- Kızıııım! Yavrum benim! Bu ses yabancı gelmemişti ona.
Kalabalık birden yağmura tutulan bir karınca sürüsü gibi açılmaya başladı. Seyfullah Bey şimşek hızıyla kalabalığı yarıp kadınlar tarafına varınca olduğu yerde donakaldı...
Bambaşka bir aşktır aksa. Kudüs apayrı bir diyar... apayrı bir yara... deşildikçe yarası kanayanların destanı bu. Döküldükçe dökülen gözyaşların... verdikçe can veren kahramanların hikayesi. Seyfullah Bey Esma Hanım ve cananı cana tercih eden iki aşk arasında bir yiğit, Bekir...
Çok uzaklarda arama... yanı başında... damarlarında... Gözbebeklerinde hatta iliklerinde bile hissettiğin bir sevda olacak Kudüs. Damla damla içine Kudüs hasreti düştüğünü hissedeceksin satırlarda. Haydi gençler şimdi Kudüs saati... şimdi aşk vakti...