Taş kalpli Mia ve olağanüstü güzellikteki Lorrie Ann çocukluktan beri yakın arkadaşlardır. Mia, alkolik annesiyle uğraşırken, sevdiği fakat hiçbir zaman yeterince iyi davranamadığı erkek kardeşlerine bakıcılık yaparken, on beş yaşında hamile kalırken Lorrie Ann, birbirine kenetli, sevgi dolu ailesiyle yaşayıp en yakın arkadaşı Mia’nın yaşamındaki kusurlardan uzak durur. Bir gün Lorrie Ann’in hayatında kötü bir olay yaşanır ve bu, başlangıçtır. Birbirini takip eden kötü olaylar silsilesi, Lorrie Ann’in hayatını bir trajediye dönüştürür ve Mia’nın yapabileceği hiçbir şey yoktur. İyi, güzel ve cesur Lorrie Ann bu kadar iyi bir insan olmayı bırakır ve Mia, onun gerçekte kim olduğunu sorgulamaya başlar: Çocukluğundan beri tanıdığı ve yücelttiği bu kadın gerçekte kimdir ve bunun ikisi için de anlamı nedir?

Son derece içten yazılmış, sizi derinden etkileyecek ve aile, annelik, bağlılık, arkadaşlık hakkındaki bu roman, sevdiklerimizi gerçekte ne kadar tanıdığımızı, çocuklarımıza ne borçlu olduğumuzu ve arkadaşlarımız olmadan bizim aslında kim olduğumuzu sorguluyor.