Ebubekir Hazım Tepeyran, vali, içişleri bakanı ve milletvekili olarak devletin üst düzey kademelerinde görev yapmıştır. Dolayısıyla yazar, Anadolu insanını yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Edebi` değerinden ziyade ihtiva ettiği Anadolu gerçekliği açısından önemli olan Küçük Paşa adlı bu roman, yazarın tecrübe ve gözlemlerine dayanarak kaleme aldığı bir eserdir. Nitekim yazarın kendisi "Küçük Paşa bir hikaye diye okunur ise sanat nokta-i nazarından pek çok ayıbı görülür; `Anadolu mecmua-i tesaviri` diye bakılırsa bittabi layuadd neva.kısı bulunur." demektedir.
Romanda, İç Anadolu`nun, kuwetle muhtemel Niğde`nin bir köyündeki insanların gündelik hayatları olanca çıplaklığıyla anlatılmaktadır. Küçük Paşa, Anadolu köylüsünün sefil hayatı; evleri, yaşam tarzları, giyim kuşanılan, eşyaları; inançları, inanışları, şehir hayatının renkleri ve imkanları karşısında ışıksız ve çaresiz kalışları, devletin bu noktadaki ihmalkarlığı göz ardı edilmeden anlatılarak aydınlara verilmiş bir muhtıra olarak da okunabilir,ır okunabilir. İlk baskısı 1910 yılında yapılan bu roman, 36 yıl sonra, 1946` da, bizzat yazan tarafından dili sadeleştirilerek ve romandaki pek çok bölüm çıkarılarak yeni harflerle a ımlanır. Çıkarılan bu bölümler, dönemin Anadolu köylerindeki gerçeği gösteren bir belgesel niteliği taşımaktadır.
Elinizdeki metin Küçük Paşa romanının 1910 yılındaki orijinal halinin Latin harflerine aktarımıdır.