Bir çocuğun saf, temiz duyguları ile düşünceli, yardımsever davranışlarının, taş kesilmiş kalpleri bile nasıl yumuşattığını anlatır Küçük Lord.
Küçük yaşta babasını kaybeden Cedric, Amerika’da annesi ile yaşamaktadır. Bir gün kapılarını İngiltere’den gelen yaşlı bir konuk çalar. Gelen, Dorincourt Kontu’nun avukatıdır. Cedric’in annesi yıllar önce Kont’un oğluyla evlenmiş ve bu evliliği onaylamayan Kont tarafından aileye kabul edilmemiştir. Acımasızlığı ve öfkesiyle ün kazanmış Kont’un avukatını karşısında gören kadın endişelenir. Ancak iyice yaşlanan Kont, Cedric’i varisi olarak seçmiştir ve bir asil olarak yetiştirilmek üzere İngiltere’ye çağırmaktadır.
Kont’a karşı koymasının mümkün olmadığını gören Cedric’in annesi, başka bir evde kalacak olmayı da kabul eder ve oğluyla birlikte İngiltere’ye doğru yola çıkar. Küçük Lord Cedric’in hayatı bundan sonra asla eskisi gibi olmayacaktır.
İngiliz yazar Frances Hodgson Burnett (1849-1924) tarafından 1885 yılında kaleme alınan Küçük Lord, tüm dünyada büyük ilgi gördü. Broadway’de sahnelendi, çok sayıda dile tercüme edildi ve hem sinemaya hem de televizyona uyarlandı.