Bilimkurgu edebiyatında çığır açan kurgularıyla hafızalara kazınan usta yazar J. G. Ballard, Kristal Dünya’da Batı Afrika cangılının derinliklerinde tekinsiz bir dünya kuruyor.
Gözlerden ırak bir cüzam hastanesine davet edilen Doktor Sanders’ın yolculuğu, kristalleşen ormanın gerçeküstü varlığıyla süreğen, belirsiz, mucizevi bir rüyaya evrilir. Ağaçların mücevherlere, timsah ve kuşların kristallere dönüştüğü bir anti-yolculuktur bu; gerçekliğin doğasından rüyaya kaçışa doğru uzanan.
*Asıl yabancı gezegen dünyamızdır,* diyen Ballard’dan, okurunu bir kez daha belirsizliğe sürükleyen epik bir anlatı.