"Ben heyecanı, sabırsızlığı, emri, şaşkınlığı bildiriyorum da sen her şeyin bittiği yersin Şimal. Aynı sen, bu hayattaki bitiş çizgimsin."
Kral Süiti’nde başlayan aşk; kör kalınan gerçeklere, salt acıya ve yalanlara karşı kendini savunabilecek mi, yoksa aldığı ilk darbede yıkılacak mı? Ya ulaşılmaz olana kavuşanlar... Sevgiliye deliler gibi âşık olmanın yanında anne-baba olmayı, "yuva" denilen çatının altında bir aile olmayı, öğrenebilecekler mi? Onların sınavı yaşam denilen olguyu tüm acımasızlığıyla göğüslemekti. Peki, bu acımasızlığın içinde sevgi dolu yaşayabilecekler mi?