Henüz 6 yaşındaydım; “çaresizlik” kelimesiyle 1992-1993 yıllarında o dönemlerde Gürcistan topraklarında bulunan Suxumi şehrinde ortaya çıkan savaş ile birlikte tanışmıştım. O anda savaş iki kardeşimle beni anaokulundayken yakalamıştı. Bombaların patlamaya başlamasıyla kardeşlerimi kaybetmem aynı anda olmuştu.
Ortalık cehenneme dönmüştü ve ben küçücük bedenimle kargaşanın içinde ezilmeden ailemi kaybetmiş, o cehennemden kaçmaya çalışıyordum. Her ne kadar kaçmaya çalışsam da ölümün soğuk nefesini tüm hücrelerimde hissederek cehennemin içinde tek başıma kalakalmıştım. Nasıl kurtulmuştum o savaştan? Ne olmuştu aileme? Kardeşlerim neredeydi? Bir daha anneme, babama kardeşlerime kavuşabilecek miydim?”