Dünyadaki bütün kutsal metinlerin *hikaye ederek* anlatma yöntemini kullanması boşuna olmasa gerek. Peki, bu zamanın hikaye anlatıcıları kendisine ve muhataplarına hangi hikayeleri, nasıl anlatmalı? Zor soru. Ama zamanın sınavından geçmiş, yüzyıllarca bu toprakların insanlarının mayasına karışmış hikâyeleri görmezden gelerek olmadığı kesin! Bin Bir Gece Masalları’nı, Hazreti Ali Cenkleri’ni, Gazavatnameleri, Battalnameleri, Hamzanameleri, Nasreddin Hoca Hikâyeleri’ni ve elbette Dede Korkut Hikâyeleri’ni görmeden; bu anlatıların neyi nasıl yaptığını, nasıl bu kadar uzun süre hayatta kalabildiğini anlamadan kendini, yaşanan alemi hatta zamanın ruhunu dahi anlayabilmek, yeniden hikaye anlatmaya devam edebilmek mümkün değil. İşte sevgili okur, bu soruyu kendimize sorup durmaktan vazgeçip çoğu kuşakdaşımız olan öykücülere de yöneltince ortaya bu kitap çıktı. On iki değerli yazar ölümsüz Dede Korkut Hikayelerinden birer tane seçti ve onu kendi öykü anlayışına göre yeniden yorumladı. Güven Adıgüzel, Arda Arel, Naime Erkovan, Akif Hasan Kaya, İsmail Özen, Mukadder Gemici, Güray Süngü, Aykut Ertuğrul, Osman Cihangir, Emre Ergin, Güzide Ertürk ve Mustafa Çiftçi, birer hikaye aldılar önlerine ve dediler ki; Korkut Ata bize ne söyledi. Biz onun söylediklerini kendi dilimizce, kime, nasıl söyleriz?