Kierkegaard`ın İbrahim ile İshak`ın öyküsünü diyalektik lirik bir dille yeniden yazdığı "Korku ve Titreme"si, felsefesinin özünü kavramak için biçilmiş kaftan. Kierkegaard`ın düşüncesinin temelini oluşturan, kendi içinde diyalektik bir sıra izleyen üç aşamalı varoluş anlayışını -etik, estetik ve dinsel varoluş aşamalarını- adım adım izleyip özümseyebileceğimiz bir felsefe metni bu. Kierkegaard için inan(ç) insanın mutlaka gerçekleştirmesi gereken bir varoluş ödevidir; çünkü ancak inan(ç) temelinde bireyin tam anlamıyla kendisi olarak yaşayabilmesi olanaklıdır. Böyle bir kendilik, Tanrı`nın ebediyet olarak değerlendireceği bir yaşam yapıtıdır; çünkü en büyük yapıt, kayıtsız şartsız inan(ç) üzerine kurulmuş yaşamdır.
"Şimdi niyetim, imanın ne müthiş bir paradoks olduğunun görülmesi için, İbrahim`in öyküsünden, içinde barındırdığı diyalektik sonuçları çıkarıp sermek ve bunları `meseleler` biçiminde ifade etmek. Öyle bir paradoks ki bir cinayeti Tanrı`yı memnun kılan kutsal bir eyleme dönüştürebiliyor. Öyle bir paradoks ki hiçbir düşüncenin kavrayamayacağı şekilde İshak`ı İbrahim`e geri veriyor. Çünkü imanın başladığı yer, düşünmenin terk ettiği yerdir."