Kor büyür de, dünyam
küçülürcesine tersine
bir karaya oturur
Elimdeyse kurusundan yemişim…
Dirayetim yukarı, dürtüler yukarı
dünüm yanar da, kor ateşim yukarı
Kaldıracın saymadığı yükümle sıcağım
Göğü aşarım
Doğalı, biri
birimleri aşarım
Değil mi ki adımlar önce
basar yere, sonra sıçrar
Ta ki göğsü taşır istemsiz
bu havadar sokaklar
İlgim yukarı, arzum şehvani
Dahili uzvum sen, sen
her biriniz yukarı
Gölgeyle kavgalıyız
izdüşümü bırakmayı inkar edercesine…
– İsimsiz Bir Anne –
Ömer Alkan’ın ölümü bile üretimini durduramamış. Nasıl bir yücelik… Bu kitap hangi doğuma işaret ediyor acaba, kimin çocuğunun doğumuna tanık oluyor…
– Tarihten Bir Anne –
Bu kitapta beklenen çocuğa vurgu yapıyor Alkan, bir büyük doğacak ve kurtaracak bizi, bir gözle süzecek ve açık edecek doğruyu, gerçeği…
– Geleceğin Köründen Bir Anne –
Bekliyorum, çocuğuma vurgu yapıyor Alkan, doğumum kutlu olacak, kurtaracak bizi, bir gözle süzecek ve düşmanı açık edecek, çocuğum doğacak ve yırtacak yalanın saklandığı perdeyi.
– Her Çağın İçinden Anneler –
Öldü Alkan ve çocuğumu besliyor söylediği, kitabını kulağına okuyorum uykudan önce, bir kurtarıcı geliyor benim kanımdan yeryüzüne…
– Ömer Alkan –
Öldüm ve yine doğuyorum her çağın içinden, okuyorum kulağıma küçük sözler, sayıca çokluğa akıyor doğduğum nehirler, biricik her biri ve kendince tekiller. Meğer bereket sadelikte birikirmiş. Meğer söz gökten inmez, toprakta yetişirmiş…