İnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren çevreyle sürekli iletişim ve etkileşim içine girer. Kişiliğimizi iletişim alışkanlıklarımızla ve çabamızla ortaya koyarız. İnsanın iletişimi tek başına sözcüklerle sınırlandırılamaz. Beden dili jestler, mimikler, oturuş, duruş, gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyar. Dinleme, en önemli iletişim sürecidir. Dinleme diğer kişiye verilen önemi ve ona olan samimi ilgiyi gösterir. Daha iyi konuşan, daha iyi dinleyen bireyler yetiştirmek için konuşma ve dinleme becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. İnsanın özüyle iletişim kurma biçimi olan hoşgörülü iletişim, bireyin kendini bilmesinin en kritik bir ölçüsüdür. Yani konuşmak lazımdır. Hoşgörülü iletişimi hayat prensibi haline getirmektir. Her gün yeni bir direği daha sökülerek yıkım feryatları semaya salınan aile yuvasının, eski günlerindeki sıcacık yapısına yeniden dönüşü için karınca kararınca düşen bir tuğlasını yeniden yerine koyma çabasıyla ortaya çıkan bu çalışmanın hedefi, okuyucunun ‘faydalandım, teşekkürler, Allah razı olsun’ demesidir.