Ödüllü yönetmen Orhan Eskiköy, ilk kitabı Komşular’daki öykülerinde, şehirde, köyde ve kenar mahallelerde değişen komşuluk ilişkileri üzerinden farklı yaş ve cinsiyetteki insan profillerini büyük bir gözlem yeteneğiyle aktarıyor.
Komşuluk kavramını geniş bir bakış açısıyla ele alan on beş hikâyeden oluşan eserde, aynı çevrede mekânsal olarak komşuluk ilişkisi içinde olanların yanında, birtakım komşu duyguların, birbirine komşu anlamların, bir komşudan diğerinin kapısına giden köpeklerin, farklı evlerde birbirine komşu hikâyelerin kahramanı olan kuşların da öyküleri yer alıyor.
Sevgisizliğin, hayatını istediği gibi yaşayamamanın, karşı cinsle ilişkilerin, dostluğun, aile bağlarının kişinin kendisiyle ilişkisi üzerindeki etkisini sorgulayan hikâyeler, hayata ve insanlara farklı bir pencereden bakmanızı sağlayacak.
*Kendisini küçük düşürdüğü için patrona, karısının yanında hem hakaret ediyor hem de onu öldüresiye dövüyordu. ‘Babama benziyor bu adam,’ dediğini hatırladım. Babasının ölümünden yıllar sonra patrona iyi davranmış, sevgi değilse bile saygı beklemiş ama babasından göremediği gibi ondan da beklediğini alamamıştı. Şimdi o zavallıyı değil de kendi babasını cezalandırıyordu.*
- Issız adlı öyküden
*İtiraf ettiği her şeyden sonra nedenini bilmediğini söylüyordu. ‘Mutsuzdun Sonay Bey,’ dedim. ‘O yüzden.’ Ben öyle deyince Demir gerçeği ondan önce görmüş olmama saygı göstererek gözlerime bakarken dudaklarını sıktı. ‘Çok mutsuzmuş,’ dedi. ‘Öyle çok gülüyordu ki bunu anlamamışım.’*
- Sonay Bey’in Ölümü adlı öyküden