Geçmişte Romalılar, Kolezyumda (Colosseum) oturup insanları parça-layan vahşi hayvanlara bakarak, kan ve şiddet manzarası karşısında ken-dilerini eğlendirdiklerinde, başkala-rının eylemleriyle yaşamlarına bir tat katmış oluyorlardı. Modern dün- ya insanının elindeki akıllı telefonla başkalarının hayatını izlemesi gibi.
Kimse rahatsız etmese, oldukça haz verici bir şey (!) Böylelikle hayat, bilgisayarın sanal âleminden akıp gider.
Oysaki bu hakikat değil. Dışarda ‘gerçekten’ olaylar oluyor… Artık Kolezyum yok ancak şehir çok daha büyük bir arena ve çok daha fazla insana yer var. Bugün o keskin pen-çeler, yırtıcı hayvanların pençeleri değil, bu kez insanların pençeleri klavye ile bileylenmiş, çok daha keskin ve kötücül.
Kitap, bu Kolezyumu anlatan öykü tadında denemelerle yeni ufuklar açıyor, çıkış yolları sunuyor. Zaman zaman *vay be* dedirten yazar, akıcı edebi kalemiyle didaktik bir yöntem izliyor.