“Yaklaşık bin yıl Dünya’ya hükmetmiş bir millet olarak nasıl oldu da bu kadar dışa bağımlı hale geldik? Hangi ara geldik? 240 yıllık geçmişe sahip bir devlet Jüpiter’e araç göndermeyi planlarken biz daha Ay’a bile çıkamıyoruz. Bizim niye bir uzay çalışmamız yok? Biz niye yapamıyoruz? Bizim neyimiz eksik?”
Romanın kahramanı Ali Osman; saf, temiz, yardımsever, karıncayı dahi incitmemeye çalışan ancak; bir yanlışlık veya haksızlık gördüğünde susmayan, hele hele söz konusu vatansa Dünya’nın şah damarını kesmekten çekinmeyen, gözü kara biridir. Onun bu saflığı, yardımseverliği, gözü karalığı ve sivri dilliliği yüzünden başına olmadık işler gelir. Kiminin altından kalkar, kiminin altından kalkamaz…
Bilimkurgu ve gerçek hayattan kesitleri harmanlayarak üretmeye çalıştığım bu ilk eserimde ülkemizin gelecekteki uzay çalışmalarıyla Türkiye’nin ilk astronotu olabilmek ve Ay’a çıkarak bayrağımız dalgalandırmak için mücadele eden Ali Osman’ı kurgulamaya çalıştım.
Ülkemizin uzay çalışmalarını kurguda değil gerçekte, Ay Yıldızlı Bayrağımızın da uzayın en yükseğinde dalgalandığı günleri görebilmek dileğiyle.