Kadınlar, kızlar ilk defadır erkek olmadıklarına pişmanlık duydular.
- *Tanrı’m bizi dahi niçin erkek yaratmadı? Onun en kötü kulları biz miyiz?* deyip, dövündüler.
Ak saçlı bir ana çıkıştı:
- *Vah size, tüh size! Ne diye hayıflanıp, saçınızı, başınızı yolarsınız? Sizler, bizler olmasaydık, şu giden atlıları kim doğuracaktı? Bunca yiğit nerden peydahlanacaktı?*
Kadınlar, kızlar dövünmeyi bıraktılar.
Yiğitleri uğurlamak için meydana çıkan mehter davulları gün kararıp, karşı yatan kara dağların ardına çekilinceye kadar; cenk havaları, uğurlama türküleri çaldılar. Meydan yavaş yavaş boşaldı. Gün karardı, mehter davulları sustu. Şimdi yalnız, uzaktan uzağa, fakat gittikçe yavaşlayan nal sesleri, kara koç atların kişnemeleri duyuluyordu.