DÜZİÇİ: 1967 - Kolu batlı KUTLU,
beyaz montlu KOÇAK sınıf arkadaşlarıyla.
KOÇAK, Türk insanının en güçlü, en sevecen, en yaratıcı yanının adıdır. Her insanın içinde bir KOÇAK yaşar, toplumumuzun ise sayısısz KOÇAK’ı var. Bizim yaşam sevincimiz, hoşgörümüz, mizahımız ve güçlüklere karşı koymamızdır; HÜMÖR olarak silahımızdır KOÇAK.
Kutlu, bu romanında Zaman ve Uzam kavramının, tekniğinin kullanılması açısında yeni olanaklar sunuyor. Bu anlamda özgün bir romandır Koçak.
Koçak, gözlerini 4-5 yaşlarında yitiren ve bu nedenle okula, öğrenmeye isteksiz olan 14 yaşında Tarık’ın içinde açan bir umut oluyor; Dünyaya küsen bu gencin yaşam sevinci ve direnme gücü oluyor.
Oysa Koçak sadece bir anlatıdır; Tıpkı BİNBİR gece masalları gibi.
Peki, Yazar için ne anlama geliyor Koçak?
Traji-komik bir dünyada yaşadığımızın en güzel kanıtı olan bu romanda Kutlu, Gerçek ile Kurgunun nasıl ustaca kullanıldığını da gösteriyor.
Böylece Kutlu, bu romanla birlikte 7. Romanını da CİNİUS yayınları olarak okurlara gururla sunuyor.
‘TARİHİMİZİN hiçbir döneminde bu son yıllardaki kadar KOÇAK gibilerine ve bu Ruha muhtaç olmamıştık,’ diyor KUTLU.