Evsiz bir göçebe olan Kleist’ın Almanya’da ayağını basmadığı yer kalmamıştı ve gezdiği şehirlerden hiçbirinde ikamet etmedi. Neredeyse hiç durmadan yer değiştiriyordu. Berlin’den Dresden’e gitti, Erzgebirge’ye, Bayreuth’a Chemnitz’e; sonra tekrar Würzburg’a geçti; sonrasında Napolyon seferlerinin tam tersi yönüne Paris’e. Fransa’nın başkentinde bir yıl geçirmeyi planlamıştı ama birkaç hafta sonra İsviçre’ye yola çıktı; bir oraya bir buraya seken bir top gibi Bern’den Thun’a, Basel’e, sonra yine Bern’e gitti ve bir anda kendini Weimaryakınındaki Osmanstedt’te Wieland’ın evinde buldu. Orada kısa bir süre kaldıktan sonra aceleyle Milan’a gitti, İtalyan göllerini ziyaret etti ve tekrardan Paris’in yolunu tuttu.