Tarih araştırmaları, birincil kaynakları bulmak ve ulaşılan bilgileri tarih metodolojisine uygun bir şekilde sorgulamayı esas alır. Bu nedenle elde edilen her veri ve kullanılan kaynaklar birbirini doğrulayacak nitelikte olmalıdır. Olaylar analiz edilirken, tarafsız, önyargısız, bilimsel ve gerçekçi bir bakış açısı ortaya konmalıdır. Bununla birlikte olayların yaşandığı dönemin şartları ve olaylara etki eden bütün faktörler dikkatli bir şekilde incelenmelidir.
Bu eser, Osmanlı Devleti’nin klasik dönemine ilişkin sosyoekonomik gelişmeleri, Avrupa ile karşılaştırmalı olarak yeniden incelemeyi hedeflemektedir. Bu nedenle yazar, Osmanlı klasik dönemine ilişkin kaynaklarda doğru bilenen bazı bilgilerin yanlış veya hatalı olduğunu ortaya koyarak önceki çalışmaların eksik olan yönlerini tamamlama iddiasını taşımaktadır.
Eserde Osmanlı Devleti’nin kısa sürede neden ve nasıl büyük bir dünya devletine dönüştüğünün arka planı, coğrafi keşiflerden sonra iddia edildiği gibi ticaret yollarının gerçekten değişip değişmediği, Avrupa’yı dize getirdiği yıllarda doğru ekonomik tercihler yapıp yapmadığı, devleti yıkılışa götüren sorunların kaynağının nerede aranması gerektiği ve Osmanlı idarecilerinin ortaya koymuş oldukları siyaset ve tedbirlerin aslında ne olması gerektiği gibi soruların cevapları eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
Eser, eleştirel tarihçiliğin ve geçmişin araştırılmasında belge ve akılcı karşılaştırmaya dayanmayan tarih yazımının aksine, Osmanlı sosyoekonomik tarihinin klasik dönemini özgün bir yaklaşımla yeniden düşünmeye ve sorgulamaya sevk ediyor.