Reşad Ekrem’in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…
Kızlarağası Sünbül Ağa’nın Sultan İbrahim’e sunduğu Gürcü dilberi Zafire’nin oğlu Osman’ın başına neler geldi? Haremin civarındaki ağaçlar neden kesildi? Abaza Mehmed Paşa ne yaptı da 4. Murad’ın bile taklit ettiği bir “moda ikonu” oldu? Saray baltacılarından Deli Hüseyin’in, İran elçisinin hediyesi “katı yay”la başlayan Osmanlı tarzı “başarı öyküsü”. İstanbul gümrüklerinin kadın mültezimi Ester Kira’nın hazineye verdiği kalp akçeler nelere yol açtı? Gemici mahallesi Kasımpaşa fetihle başlayan tarihi boyunca neler gördü? Bütün bu meraklı soruların cevapları Reşad Ekrem Koçu’nun renkli kaleminden Kızlarağası’nın Piçi’nde.
“Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis’in Oğlu’nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini ‘bugünde yaşatan’ mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem’in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…”
Selim İleri
“20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu.”
Orhan Pamuk