Kızıl Veba, Jack London’ın insanın doğasına ilişkin önemli saptamalarını, bir salgın hastalığın ortaya çıkışına dayalı olarak gözler önüne serdiği önemli bir eser. Aniden ortaya çıkıp hızla yayılan Kızıl Veba sadece insanların değil, kurulmuş medeniyetlerin de yok olmasına yol açıyor. Hayatta kalanların verdiği yaşam savaşı, onların acımasızlığını ve ilkelliğini de çarpıcı biçimde ortaya çıkarıyor. Öykü, salgın hastalığa yakalanmaktan kurtulmuş ve medeniyetlerin yok oluşuna tanıklık etmiş olan yaşlı bir adam tarafından torunlarına anlatılıyor. Kızıl Veba, Jack London’ın büyüleyici dili ve anlatımıyla okuru, insanın çıplak gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiriyor.