"Bazen gecenin derin sessizliğinde tek canlılığın kendi nefesimin olduğunu fark edince nefes alıp vermekten korkmaya başlamıştım..."
"Belki öldürülseydim ve ailem cenazeme ulaşsaydı daha iyi olurdu. Çünkü artık dönüşü olmayan bir yere gittiğimi anlar, sonraki yaşamlarını sürdürmek için kendilerine göre bir yol izleyip hayatlarını düzene sokarlardı. O da olmadığına göre, büyük bir ihtimalle, sert dalga yemiş küçük balıklar gibi ya deryanın içinde baygın baygın sürükleniyorlar ya da onlara hayat veren deniz, onları kıyıya savurmuştur..."
"Taşkın da olsa, durgun da olsa, berrak da olsa, bulanık da olsa akan su yolunu bulur..."
"Bir umut ekmiştim Qıtırbılinin vicdanına. Umut toprağa düşmedi. Gökyüzünün uçsuz bucaksızlığına doğru yol aldı. Vicdan suskun kaldı. Yakınlarım üzgün, gökyüzü çaresiz. Ben ise isyankâr olmuştum..."
"Bütün güçlerini öfke, nefret ve bizleri düşman olarak görmeye harcadıkları için karşılaştıkları herhangi bir insanı, insan olarak görme özelliklerini kaybetmışlerdi..."
"Kürtlerin yurdunda, Kürtlerin kanundan kendilerine Kürdün ismi dahi geçmeyen bir vatan damıtmışlar..."
"Bir zamanlar, bir umut filizlenmişti ülkenin birinde. Ülke bazen suskun, bazen acılı, bazen harlanı-nış ateş, bazen de yalnız ve kimsesiz olmuştu. Ve Pastacı da aynı kaderi paylaşmıştı."