Kıyılar Arasında- Fethi Kayaalp ile Nehir Söyleşi, Türk resim ve gravür sanatının temel taşlarından olan Fethi Kayaalp’in bir asrı aşan hareketli ve verimli yaşantısının hikâyesini, sanatçının kendi dilinden aktaran bir kitap olarak düşünüldü. Kıyılar Arasında, sadece sanatçı hatıratı olma iddiasındaki bir kitap değil -aksine, kitabın isminin de imlediği gibi-, yaşantısı farklı kıyılar arasında devamlı hareket ederek geçmiş bir kentler gezgininin yaşayıp gördükleriyle zenginleşmiş, bir çeşit modern zamanlar seyahatnamesi olarak da okunabilir. Bu seyahatnamenin devamlı değişen dekorunda ise; Rumlarla Türklerin neşeyi ve kederi, ekmeği ve şarabı paylaştığı 1920’lerin ve 1930’ların Bozcaadası; Kasımpaşa, Beyoğlu, Kuzguncuk, Bağlarbaşı ve Çinili gibi semtlerinin henüz büyük bir değişim yaşamadığı 1940’ların “Eski İstanbul”u; ekonomik gelişmelerin etkisine rağmen gündelik yaşantının hâlen zorluklarla devam ettiği Kastamonu, Bolu ve Bursa gibi 1950’lerin Anadolu kentleri; 1960’ların ve 1970’lerin İstanbul sanat çevresi ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’yle İstanbul Resim Heykel Müzesi var. 
Bu kitap, bir yandan Cumhuriyet’le yaşıt bir sanatçının hayat hikayesini ve sanat macerasını anlatırken; bir yandan da acı ve tatlı taraflarıyla Türkiye’nin bir asırlık hikâyesinden belirli bir dönem ve çevreleri dile getiriyor. Çoğunlukla neşeli, bazen de özlem dolu bir dille.