Okurlarımızın Sıcak Karlar adlı eseriyle tanıdığı usta yazar Yuri Bondarev’in hüzünlü romanı Kıyı, savaş, barış ve aşkı içeren çok katmanlı yapısıyla öne çıkıyor.
Roman, çerçeve öyküsü olarak iki Sovyet yazarının savaştan 26 yıl sonra Batı Almanya’yı ziyaretiyle başlıyor. Romanın yazarı Bondarev, bu yolculukla beraber kapitalizmin ahlaki yozlaşmasına şahit olan Sovyet aydınlarının temiz ruhlarını ve gördükleri karşısındaki şaşkınlıklarını gözler önüne sererken, batı aydınları ve Sovyet aydınlarının entelektüel tartışmaları bu karşıtlığın altını daha da çiziyor.
Romanın kahramanı Yazar Nikitin ise bu gezide gördükleri ve yaşadıklarının etkisiyle kendi anılarında da seyahat etmeye başlıyor ve bizi 1945 Mayıs’ına, genç Teğmen Vadim Nikitin’in komutanlarından biri olduğu bir topçu bataryasına götürüyor. Bu sayede, Berlin dolaylarındaki son çatışmalara ve bir Alman kızı Emma ile yaşadığı masum aşka şahit oluyoruz.
Çelişkileri, güçlü ve zayıf yönleriyle her bir karakterini derinlemesine geliştirdiği romanında Bondarev. detayları o kadar ustalıkla işlemiş ki, okur tekrar tekrar okunduğunda bile yeni bağlantılar keşfedebiliyor.
Zaman, savaş, onur, aşk, ayrılık, kayıp gibi temalarıyla hafızanıza kazınacak bir roman Kıyı.