Tükendi
Stok Alarmıİslam entelektüel geleneği içinde Kitâbü’l-Kesb ve benzeri başlıklar altında çok sayıda eser yazılmıştır. Öyle ki onlar bu gelenek içinde “Kesb Literatürü” diye adlandırılabilecek ayrı bir literatür ailesi oluştururlar. Bunlar “kesb”i, yani çalışıp kazanmayı ve hemen hemen her zaman onunla birlikte “infak”ı, yani maişet için harcamayı çeşitli yönleriyle ele alan ilginç eserlerdir. Fakat “kesb”e dair en ünlü eser, Şeybânî’nin (132-189 h./ 749-804 m.) Kitâbü’l-Kesb adlı kitabıdır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki Şeybânî’nin eseri bugün müstakil bir metin hâlinde mevcut olmayıp Serahsî’nin (400-483 h. / 1010-1091 m.) 200 küsur yıl kadar sonra onun üzerine yazdığı şerhin içine karışmış olarak varlığını sürdürmektedir. Bu durumda onun mevcut hâline Şeybânî ve Serahsî ’nin müşterek eseri gözüyle bakılabilir. Kitabü’l-Kesb, “kesb”le ilgili hemen her konuyu içerir: Çalışmanın; önemi, anlamı, fazileti, tevekkül ve dinî hayatla ilişkisi, çeşitleri veya iktisadi faaliyet dalları ve bunlardan hangisinin tercihe şayan olduğu; harcama ve tüketim, israf, gelirin yeniden bölüşümü, işsizlik, iş bölümü, ihtiyaç çeşitleri ve dereceleri, servet biriktirme, fert ve toplum ilişkileri. Özetle bu eser, “kesb”in, çalışıp kazanmanın dinî, ahlaki, hukuki ve iktisadi yönleriyle ele alınıp tartışıldığı çok yönlü bir metindir.