"Ömrümün baharında ve sonrasında her türden öküzü tanıma fırsatı bulmuştum..."
Evet, yazarın bu tespitine Türkiye`de yaşayan herkes "ben de" diyerek katılacaktır. Çünkü "öküzler" bizim için çok tanıdıktırlar. Daha doğumumuzdan başlayarak, ölümümüze kadar öküzlerle ilgili pek çok şey dinleyip, pek çok şeye tanık oluyoruz. Adeta "öküz" etrafında bir edebiyat hazinesi oluşmuş bulunuyor. Öküzlerle ilgili yüzlerce şaka, masal, hikâye, şiir, menkıbe, atasözü ve ninni hayatımızı kuşatıyor.
Arslan Küçükyıldız, "Kitab-ı Öküz -Öküz Şakaları-" isimli bu eserde sadece "öküz" etrafında oluşan ve hayatımızı kuşatan "şakaları" topladı, bizlere sundu. "Öküz Bilgisine Giriş" mahiyetinde bu kitap ortaya çıktı.
Kitapta yer alan "öküzlerle" ilgili şakalar eğlence sebebiyle kitaba alınmış değildir. Şüphesiz, bu da okuyucu için bir faydadır. Ancak hedeflenen, bütün bu şakaların altında yatan ve zekice gizlenmiş bulunan mesajları kitlelerle buluşturmaktır.
Ayrıca bu kitapta hiçbir "öküze" hususi bir maksatla yer verilmemiştir. Yazarın bütün çabası hazine değerindeki bu bilgilerin yok olup gitmemesidir.