tanıktı buna bu ağaç ve karşıdaki kayalar
kınlarında dururdu gümüş saplı hançerler
cellatlar
suskundu zaman, suskundu gözleri deniz kokulu kızlar
ovanın alacakaranlık manastırında tanrılar ağlardı
yüreği ağzında bir kuştun, peşinde avcılar
bir döngüydü zaman
ve her ölümlü gibi kahramanını bekler
sebiller
sebiller
sebiller