Anne, baba, çocuk/lar, birlikte olduğu süreler içinde sayılamayacak çoklukta ayrılıklar yaşarlar. Çoğunun ayrımında bile değillerdir. Ama birlikte olmaktan daha çok söz ederler. Sihirli tümce: "...biz bir aileyiz..."
Ayrılık ana-babanın unuttuğu, çocuğun anımsadığı bir duygu ve davranış örüntüsüdür. Onlar; anne-baba, çocuk/lar, ayrılığa öykünme gibi ortak bir amaca yönelmişlerdir. Bir de insanı acıtan, ruhunu ayazda donduran ölümle bile sonlanmayan rekabet vardır aralarında.
Her biri aşk, ayrılık, unutma, anımsama hallerini mutlak yaşamışlardır. Bu onları farklı kılar. Değişmeyen şudur: Belleklerinde taşıdıklarına bakmaksızın herkes, kendi ana-babasıyla yaşamış olduğu ayrılık yarışını hâlâ sürdürmektedir. Kaçımız bunun ayrımındayızdır? Olup bitenin doruk noktasında kalemini alan yazar, anlatı kişilerinin yaşamlarından yansıyan, yaşamın eleğinden süzülenleri anlatısına katar. Kurgusal gerçeklikte olanı, yaşamsal gerçeklikte olana doğru yansıtır.
Yıldırım B. Doğan da -Kırmızı Tüy`de- tam olarak bunu yapıyor.