Odasına geçip üzerindekilerden kurtuldu ve büyüteci alıp çok merak ettiği elindeki papağanlara oturarak baktı. “Ray Oyuncak” yazıyordu. Sonunda görebilmişti. Önündeki açık duran bilgisayarına dokunup uyanık moddan açılmasını sağladı. İnternete girip Ray Oyuncak yazdı. Pek bir şey çıkmamıştı. Sadece en üstteki reklamda üç tane şubesi bulunduğunu yazıyordu. Bir tanesi Bakırköy’de, biri Beşiktaş, diğeri de Kadıköy’deydi. Dağıldığı yerlere bakılırsa iyi muhitleri seçmişti oyuncak firması. İçlerinden birini seçip giderim diye düşündü. Kendisi zaten Beşiktaş’ta oturuyordu. Yıldız tarafında. O yüzden elbette muhitindeki yere gitmeyi seçti. Adrese baktı. Hayret etti. Çoğu zaman geçtiği bir cadde ve sokak üzerinde yer alan bu oyuncakçıya daha önce hiç dikkat etmemişti. Belki de göze çarpmayan, küçük bir yerdir diye düşündü. Müdürde tam istediği bilgileri veremediğine, telefonu da çalmadığına göre, bu demektir ki çalışma iş yoktu! Zaten adam nasıl bilgi versin, o bilgiyle başka bir dünyaya çoktan uçmuş, sızmıştır diye düşündü.