Anadolu’nun kavurucu yazından ve dondurucu kışından, sımsıcak ve yanık bağırlı insanların hayatlarından kesitleri okurken hayatı farklı yönleriyle tanıyacak, karakterlerin yaşadığı duygu yoğunluğunu yüreğinde hissedeceksin. Bu öykü yolculuğunda komşunu, arkadaşını, bir yakınını hatta kendini bulacaksın. Kahramanların sıra dışı öykülerini bir çırpıda okuyacaksın. Bazen heyecanlanacak bazen üzülecek bazen de derin düşüncelere dalacağın olaylara şahit olacaksın.
Bu, senin tarihin, değerlerin ve kültürünle bezenmiş, iğne oyası gibi örülmüş hikâyen.
Yine kırlangıçlar vardı gökyüzünde. Yine akşamın yakın olduğunu haber verircesine kendilerine has çığlıkları duyuluyordu. Çocukların sevinç çığlıklarına eşlik etmek içindi sanki bütün bunlar.
Çocukken çok sevdiği şeylerden birinin bu olduğunu hatırladı. Akşama yakın zamanlarda hep böyle olurdu. Evlerinin önündeki alabildiğine uzanan çayırların üzerine sırtüstü uzanır, gökyüzünün derinliğinde kaybolurdu. Nice hayaller kurardı. Gökyüzü fatihi olmayı düşünürken bir kırlangıcın feryadı ile kendine gelirdi…