Tükendi
Stok AlarmıKur’an’ın anlamını niçin okumalıyız? Çünkü Kur’an onu anlayalım, amel edelim, emir ve yasaklarına uyalım diye gönderilmiştir. Kur’an’ın anlamını okumak, üzerinde düşünmek, uyarılarına dikkat etmek, bizden istediklerini davranış haline getirmek her mü’minin görevidir. Kur’an’ın anlamından habersiz olan kişi, bunları nasıl yapabilir. Kur’an’ın hem anlamını, hem tefsirlerini, hem de ayetlerden çıkarılan ahkâmını okumak vazgeçilmez bir görevdir.
Bazı çevrelerce Kur`anı Kerim`in mealinin okunmasının yanlış olduğu, meal okumanın sakıncalı olduğu sürekli olarak söylenmekte, bu “anlayamayız” mantığı bir propagandaya dönüştürülmektedir.
Oysaki Rabbimiz, kitabını bütün insanlığa gönderirken anlaşılır olduğunu ifade etmiştir. Kitabımızı sürekli okuyup düşünülmesini emretmiştir. “Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir,” (HACC-16) demiştir.
Rabbimiz iman etmiş hiç bir kulunu kitabını anlayamaz olarak görmemiş, “Ey İman edenler.” derken bütün iman edenlere seslenmiştir. Kitabının sürekli anlaşılır olduğunu belirterek yersiz düşüncelere meydan vermemek için de ayetleri, muhkem (hüküm ihtiva eden, manası açık olan) ve müteşabih (yoruma açık ayetler) olarak ikiye ayırmıştır. Kalbinde maraz olanların müteşabihlere sarılacağını, iman ehline muhkem olanların yeteceğini ifade etmiştir. (ÂLİ İMRÂN-7)
Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in mealini okuyan herkes bilir ki, muhkemler içinde anlaşılamayacak tek bir ayet yoktur.
Mealen de olsa, okuyan kul samimice yaklaştığında, Kur`an kapılarını kendisine açacaktır.
Her insanda Kur’an’ı anlayacak kadar akıl vardır. Bir insan ölü, deli yada sabi (çocuk) değilse Kur’an’ın muhatabıdır ve Kur’an’ı anlayabilir.