Hüseyin Karatay, sanatın ne halk için ne de sanat için olması gerektiğini söyler. Sanat Hakk´a ulaşmakta bir araç olmalıydı. İşte bütün popülerliğini Hakk´ı dillendirmekten alan bu edebiyatın çerçevesini çizmek bu yazının kapsamındadır. Mümkün olduğunca ilk örneklerden yola çıkarak bu birikimi sorgulayacağım. Gerek tarihi, gerek dini/fıkhi art alanını göz ardı etmeden romanların tipik özelliklerini dönemle parelel olarak aktarmaya çalışacağım. Genel olarak romanları okuduğunuzda dönemsel İslam algısıyla paralellik arzettiği görülecektir. Epik karakterli romanlarla ortaya çıkan popüler İslamcı edebiyatı zamanla bu karakterini fantastik öğelerle besleyecektir.
Kıbrıslı romanında görüdüğüz, İslam´ı anlatma ve yayma gayreti bir varolma çabası olarak da nitelenebilir. Çünkü o güne değin bastırılan bu tipten düşünceler direkt olmasa da dolaylı olarak yayılıyor ve okurda bulunuyordu....