Duldasız geziyordum tanrılar diyarında
Avesta`da Zerdüşün kelamıyla
Şanidar mağarasında hoşeng`i selamladım
Dudaklarımı bir tanrı kesti Kibele’ye karşı
Çığlık çığlığa çocuk seslerine sağırdı tanrılar?
Ve saçları alev alev yakılan kadın
Sırtında serkeş bir tanrının sureti
Şer-i kırbacıyla paralanır
Suskundum beni cennetten kovan tanrıya
Enlil şimdi göğemi çıkayım
Yoksa hubal`aya şarap mı vereyim
Huri`ler tanır beni aynı kılanız
Aynı soydanız aynı yolda mıyız bilmiyorum
Bir elimde güneş bir elimde ay
Heybemde tannlara söylenen küfürlü bir sıtran
Zagros`ta gılgameşim ölümsüzlüğü içtim