Deniz seviyesinden oldukça yüksekte yer alan ve sapan gibi ikiye ayrılmış olan Kırık Dağ, geniş bir yaylaya açılıyordu. Çam ormanlarından yükselen bol oksijeni körük gibi pompalama görevi üstlenen dağ, yaylaya yaşam enerjisi veriyordu.
Aytolan halkına sıcak aylarda serinleme, nefes alma olanağı sağlayan yüksek yayla, son günlerde hareketli günler geçirmeye başlamıştı.
"Mitokan tekrar sınırı geçip, Kırık Dağ Yaylası’na doğru hareket ettiğinde, Vöbletler yaralıları toparlayıp, köylerine dönüyordu. Hepsinin kafasındaki soru işareti yanıtını bulmuştu. Tek bir enerji arabasıyla üç beş avcı kendilerine bu kadar ağır zarar verebiliyorsa, koca Tatolya ordusu kimbilir neler yapardı?
Vöblet lideri Ayuva, haşurun üzerinde bu düşüncelerle ağır ağır ilerlerken, yeni doğan güneş çöl topraklarına ilk ışınlarını gönderiyor, Çöl Tilkileri’nin karanlık düşlerden uyanmalarına katkı sağlıyordu.”