Tükendi
Stok AlarmıManevi işlerini kendi keyfi ne bırakmayan ecdadımız, bu nev’i işleri bir müessese haline getirerek disipline etmiştir. Bu minvalde vakıf ve vakfetmek fi ili maddi sahadanmış gibi algılansa da aslında muhabbet temelli manevi bir yapılanmaya işaret eder. Bu sebepledir ki vakıflar Osmanlı medeniyetinin ana damarlarından biri olmuştur.
Keşkül dergisinin “Vakıfl ar”ı konu ettiği 38. sayısında Prof. Dr. Sadettin Ökten “Vakıf Şehir İstanbul”u yazdı. Prof. Dr. Mustafa Kara, “Safi ye Hanım Vakfi yesi” ile Mi’raciyye geleneğine değindi. Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Osmanlı Vakıf Medeniyeti”ni anlattı. Prof. Dr. Hamdi Döndüren, “İslam’da vakıf ve güncel değeri”ni yazdı. Vakıfl ar Genel Müdürlüğü Kültür ve Tescil Daire Başkanlığı Şube Müdürü Mevlüt Çam, “Fatih Sultan Mehmed Han Vakıfl arı”nı anlattığı makalesiyle, Doç. Dr. Ahmed Sacid Açıkgözoğlu “Selimiye Yazma Eser Kütüphanesi ve Vakfi yesi”ni konu ettiği makalesiyle dergideki yerini aldı. Daha pek çok yazar ve birbirinden ilginç konunun yer aldığı Keşkül dergisinin 38. sayısı, görsel zenginliğiyle de yine gönülleri sürurlandıracak.