Tükendi
Stok Alarmıİstanbul`un Sırlıları Keşkül Dergisi`nin 36. Sayısında
İslam medeniyetinin Osmanlı`da tecelli ettiği, görünür olduğu şehirdir İstanbul. Bu sebepledir ki İslam coğrafyasında en çok cami, mescid, tekke ve zaviyenin bulunduğu beldedir. Medeniyetin bu Osmanlı yorumunda maya adeta `aşk`tır ve Kostantinopol o maya ile yeniden yoğrulup İslâmbol olmuştur. Başta Eyüp`te Mihmandar-ı Resulullah Hz. Halid eba Eyyub el-Ensari ve Fatih`te yine Efendimiz (s.a.s.)’in “Ne güzel kumandandır.” diye müjdelediği Fatih Sultan Mehmed Han birer alemdir. Neredeyse her semtte, hatta her sokakta velîler makam tutmuş, kırka yakın pir bu belde-i tayyibenin muhafızı olmuştur. Onun içindir ki, sokağında, caddesinde Fatiha`sız dolaşılmaz. Onun içindir ki İstanbul Dersaadet`tir, Asitane`dir. Bu Asitane`de yaşamak ise sorumluluk sahibi olmayı gerektirir.
Keşkül Dergisi, üzerine düşen bu sorumluluğun bilinciyle 36. sayısını, İstanbul`a, fetihten sonra İstanbul`u nakış nakış işleyen pîrlere, onların yetiştirdiği insan-ı kamillere ve halkı irşad ettikleri tekkelere, ulu mabedlere ayırdı. Süleyman Uludağ `Tarihsel Süreçte Tasavvufun Dili ve Gösterdiği Çeşitlilik` başlıklı yazısında pirlerin, velilerin kullandıkları dilin farklılığından bahsederken bu farklılıktaki tevhîdi, Kur`an ve sünnet çatısı altında cem oluşu gözler önüne seriyor. Burhanettin Kapusuzoğlu bizi medeniyet ufkunda bir özge temaşaya davet ediyor.
Yrd. Doç. Dr. Fahri Maden, İstanbul`un kültürel hayatında Bektaşiyye`nin yerine temas ederken, Ali Tunç yeni bir medeniyet hamlesinin binaların inşa`ıyla değil kamil insanlarla yapılabileceğini vurguluyor.
Yrd. Doç. Dr. Ümran Ay, menkıbevi mesnevilerdeki İstanbul`u güzel üslûbuyla dikkatlerimize verirken, Kemal Sail, İstanbul`un gizli hazînelerinden bir velîyi, Hasirizade Tekkesi`ndeki Mesnevi-i Ma`nevi derslerini 26 yılda tamamlayan Sa`di Şeyhi, Reisü`l-Meşayih Muhammed Elîf Efendi`nin hayatından kesitler sunuyor.
Yasemin Filiz bir manastırın Sünbül Efendi Camii ve Dergâhı`na efsûnlu dönüşümünü anlatıyor.
Keşkül Dergisi`nin bu 36. sayısında, daha pek çok kıymetli yazının yanında biri Tosun Bekir Bayraktaroğlu ile biri de Prof. Dr. Sa`deddîn Ökten ile yapılmış iki de röportaj bulunuyor. Keşkül, her zaman olduğu gibi eşsiz hüsn-i hat, minyatür, resim ve fotoğraflarla ziynetlenmiş bir sayıyla daha okuyucularının karşısında olmanın bahtiyarlığını yaşıyor.