Elinizdeki derlemeyi oluşturan metinlerin hepsine; Osmanlı devlet ve toplum yapısı tartışmalarını yeniden sorunsallaştırmanın getirdiği, bir bütün olarak 1960’ların politik bağlamını yeniden sorunsallaştırmanın ya da tam tersine bu bağlama gark olmanın kokusu sinmiştir.
Osmanlı devlet ve toplum yapısı tartışmalarını gerekli olgunluğa erişemeden kesiliveren patikalar olarak görmek gerekir. Böyle bakıldığında, tartışmalar içerisinde kaleme alınan eserler, Cumhuriyet döneminde yaşanan politik, kültürel ya da sosyal sorunların kökenini Osmanlı toplumsal yapısında arama yönelimlerinden dolayı, ülkenin tarihsel sosyoloji literatürünün ilk örnekleri haline gelirler.
Açılan patikalar bir yanıyla büyük ölçüde kapanmış olup, bir diğer yanıyla önemli vukuflar içermektedir. Dolayısıyla bu metinlerle kurulacak eleştirel bir diyalog, tarihsel sosyolojinin kendini kuramsallaştırması ve kurumsallaştırması açısından elzemdir. Bu elzem mefhuma gerekli olan naçizane katkı -eğer varsa- elinizdeki kitapta yer almaktadır.