Eve gitmem mümkün değil, diye düşündüm, eve gidip de kadınlar ve kurmaca edebiyatla ilgili çalışmaya kadınların bedenlerinde daha az tüy bulunması ya da Güney Denizi Adaları’nda yaşayanlar arasında ergenlik yaşının dokuz -yoksa doksan mıydı- olması gibi meselelerle ciddi bir katkı yapamam. Bir noktadan sonra dikkat dağınıklığı içinde el yazım bile okunaksız hale gelmişti. Bütün bir sabah çalıştıktan sonra ortaya konacak daha elle tutulur, daha ağırlıklı sonuçlara ulaşamamak utanç vericiydi. Ve eğer geçmişteki K (kısa olsun diye böyle diyeceğim) hakkındaki gerçeği kavrayamadıysam, gelecekteki K konusuyla uğraşmamın bir gereği var mıydı? Kadın ve kadının bir konu -politika, çocuklar, ücretler, ahlak- üzerindeki etkisi konusunda uzmanlaşmış, sayıca çok fazla ve bilgili olan bu beyefendilere başvurmak, tam anlamıyla zaman kaybı gibi görünüyordu. Bu kitapların kapağı hiç açılmasa da olur.