Felaketler ve felaketlerin yamacındaki karanlık duygular… Duyarlılığın kısıtladığı bir alan *kendinde ben veya uzantı*... Kişi felaketlerin yamacında bir başkası olarak duramaz. Kendinde olmak zorundadır. Aksi halde duyarlılığın kısıtladığı alanı şaşırır ve görmek için bakacağı yerde yalnızca bakar hiçbir şey göremeyerek. Handiyse cımbızla çekilen ifadeler, hislerin etkileri, bu sebeple anlaşılmaz kalır. Kendinden yoksun olanlar aşağılarlar bu ifade silsilesini ve metelik vermezler.
*Kendinde ben veya uzantı* için dinç olmanız gerekir. Ki kendinde ise kişi, dinçtir. Çünkü kendinde olmanın gerekliliği olan ifade (çıkarım), yorgunluğu her vakit sünger gibi emer. Aksi halde kendine giden herkes hayattan bütünüyle vazgeçer ve dünya intihar bolluğuyla bir hayli sersemler. Ve kişiyi kendileştirecek tüm seçimleri ortadan kaldırır. Bu da bizleri George Orwell`in kehanetine (1984) sürükler. Üstelik bu zamanda bu kehanete bir hayli yaklaşmışken...