Tıpkı bir önceki eserim Üç Usta’da olduğu gibi, bu eser de hayal gücü kuvvetli üç yazarın düşünsel kardeşliklerini, bu önemli birliği gereksiz somutluktan uzak ya da mecazi bir benzetimin ötesine geçmeden sunuyor. Ben, manevi dünyaları sınırlayacak katı formüller aramıyor, bilakis ruhsal dünyada olup bitenleri açıklıyorum. Şayet kitaplarımda bu türden düşünce biçimlerini özenle bir araya getiriyorsam, bunu sadece tablosunu ışığın ve ters ışığın bu tarz analojileri öne çıkarması amacıyla tablosunu belli bir odaya asmayı seven bir ressam edasıyla yapıyorum. Benim için mukayese, her zaman besleyici, daha doğrusu biçimlendirici bir araç olarak görülmüştür ve herhangi bir kısıtlama olmadan uygulanabildiği için onu kullanmayı seviyorum.