Kuzey Carolina’nın kırsal kesiminde büyüyen Ray McMillian’ın yaşam haritası annesi tarafından çoktan çizilmiştir. Ancak Ray’in bir hayali vardır: birinci sınıf kemancı olmak. Bu hayalin önünde hiçbir şey duramaz: ne yaptığı müziğe “gürültü” diyerek oğlunun “gerçek” bir iş bulması gerektiğini düşünen annesi, ne iyi bir kemana parası yetmemesi ne de klasik müzik dünyasında var olan ırkçılık!
Aile yadigârı oldukça eski kemanının paha biçilemez bir Stradivarius olduğunu öğrenen Ray, hayallerine daha bir sarılarak Çaykovski Yarışması’na hazırlanmaktadır. Ancak bu sırada keman kutusuna beş milyon dolarlık fidye notu bırakılarak kemanı çalınmıştır.
Ray, ne olursa olsun kemanını bulmaya ve müzik dünyasında kendisini kanıtlamaya kararlıdır.